2019 yılının ilk konferansını çeşitli medeniyetlerin tıp tarihini araştırdığımız çalışmamızın sonucunda ‘Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıbba Bir Bakış; İslam Kültür ve Medeniyetinde Tıp’ başlığı altında, İslam Tarihi ve Sanatları araştırmacısı sayın Prof.Dr.Levent Öztürk ile gerçekleştirdik.
Derleyen: Songül Gökşin
İslam medeniyetleri tarih boyunca birçok kültürel akışın ortasında kalmış ve bundan payını almıştır. Daima bilgi ve gelenek alışverişinde bulunmuştur diğer toplumlarla. Bu alışveriş hem bulundukları coğrafi konum hem de savaşların galibiyetiyle fethettikleri toplumlardaki etkileşimlerle bir hayli çeşitlenmiş ve mümkün olmuştur. Yunan hekimlerinden ve bilginin ulaşılabilirliği açısından kendilerine yakın toplumlardan etkilenmişlerdir. Çin ve Hint tıbbının da gerek ticari kervanlar aracılığıyla gerek göçlerle bilgi alışverişi olsun İslam tıbbında etkisi vardır. Bu etkilere rağmen her bilgi hemen özümsenememiştir. Çünkü geçmişten beri toplum yapısının getirdiği alışkanlıklar baskın olmuş ve edinilen bilgilerin dile aktarılması, hazmedilmesi ve tenkit edilmesi bir hayli zaman almıştır. Bu sürecin sonunda da kendi birikimleri doğrultusunda harmanlanmış kazanımlar ortaya çıkmıştır.
Çeşitli medeniyetlerin etkisi yanında dini değerlerin de etkisi İslam medeniyetlerinin tıp ve sağlık alanındaki uygulamalarında belirgindir. Özellikle hadislerden etkilenildiği görülmektedir. Buna örnek olarak hacamat çok benimsenmiş olup günümüzde de yaptırılmaktadır.
Tıbbi Nebevi kavramına gelirsek, içeriği itibariyle hassas konu olduğundan bu başlıktaki yazılarda hadis ve muhteva iyi incelenmelidir. Çünkü Tıbbi nebevi olarak adlandırılan kitaplarda hem batı tıbbı uygulamalarının etkisi görülmektedir hem de içerik olarak hadislerin ve dini öğretilerin baskın olması gerekirken sadece birkaç örnekle geçilmiştir. Bu konuda metinlerin değindiği ve günümüz modern tıp bilgileri ışığında garip ve sorgulamamız gereken birtakım belirteçler vardır. Örneğin, yemekten önce tuzla alınan üç lokma insanı yetmiş iki çeşit hastalıktan koruduğu inancı gibi. Batı toplumlarının bir hayli etkisinde kalınarak hazırlanan, dini içerik olarak zayıf ve yetersiz olan bu eserler bizlere inceleme ve sorgulama kapısı açmaktadır.
Kitaplar hadis koleksiyonlarına göre şeklinmiş olup hadis koleksiyonlarının çoğunda Hz.Peygamber’in(s.a) tıpla ilgili hadisleri, kitâbu’t-tıbb başlığıyla tasnif edilmiştir. Bu başlığı taşıyan ve bilgiler veren ilk örnek ise İbn Ebi Şeybe’ye aittir.
Bu bilgilerin yanında, İslam kültür ve medeniyetindeki sağlık gelişimini dönemin etkileşimleriyle incelemeye başlayarak dinin etkileriyle şekillendiğini gördüğümüz konferanstan heybemize attığımız bir diğer şey ise; modern teknolojinin getirdiği imkanlar sayesinde bize ulaşan her bilginin doğruluğunu sorgulamak olmuştur.